Chavez`in Mirası

Prof. Dr. Hakkı Keskin, Siyasal Bilimci Berlin, 8.3.2013

Chavez`in Ulusal çıkarlardan ödün vermeyen, anti emperyalist, yurtsever ve daha da önemlisi halkla kaynaşan ve sorunlara somut çözüm üreten politikası, onun bu denli sevilmesini sağladı. Geniş halk kitleleri onu kendilerinden biri olarak gördü ve bağrına bastı.

23-28 Şubat 2009 tarihinde Kolombia`nın Başsehri Bogota`da „Demokratik Alternatif Partisi’nin“ Kongresi yapılıyordu. Almanya Parlamentosundan „Sol Parti“ yi, bu kongrede bir konuşmayla benim temsil etmem onaylandı. Yanıma anadili İspanyolca olan bir de tercüman verildi. Kongre sonderece renkli ve ilginç geçti (bakɪnɪz: www.keskin.de, Bundestag, görev gezilerim, tıklanınca ayrıntılı bilgi ve fotoğraflar!).

Chavez`in izlediği politika beni yakından ilgilendiriyordu. Bogota`dan Caracas`a uçarak bir kaç günde orada kalarak, daha önceden planlanmış görüşmeler yaptım. Chavez`in „Venezuela Sosyalist Birlik Partisi“ üst düzey yetkililerle görüşmelerim oldu. Chavez`in uygulamaya koyduğu özellikle sağlık, eğitim, dar gelirli insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesine ilişkin projelerini yerinde görme ve ayrıntılı bilgi alma olanağım oldu.

Gerek Bogota`da ve gerekse Caracas`da yaptığım görüşmelerde kendimi „Türk kökenli Almanya Milletvekili“ olarak tanıtıyordum. Türk kökenli olduğumu öğrenen bazɪ politikacılar bana hemen Atatürk’den söz ediyor, onun büyük lider ve Ulusal Kurtuluş Savaşlarına örnek olan simge isim olduğunu vurguluyorlardı. Atatürk`ün Dünyanın öbür ucunda bile bu denli saygıyla anılması, beni sonderece gururlandırdı.

„21. Yüzyıl Sosyalizmi“

Chavez`ın, Venezuela`ya özgü „21.Yüzyılın Sosyalizm“ projesi, özellikle dar gelirli ve toplumdan hep dıslanmış olan Kızılderili halk arasında büyük bir destek buldu. Sosyal Adalet ilkesi, Sağlık, Eğitim ve alt yapı hizmetlerinin devletin ana görevi olarak ele alınması Chavez`in politikasının temelini oluşturuyor. Bu görevlerin yapılabilmesi içinse, ülkenin büyük zenginliğini oluşturan Petrol ve Gaz kaynaklarının „Devletleştirilmesini“ gerekli kılıyordu.

Chavez bu projesini yaşama geçirirken, yalnız kendi ülkesini değil, Güney Amerika’daki diğer bazı ülkeleri de yanına çekebilmeyi ve „Amerika Birlişik Devletleri“ nden gelebilecek bir tehlikeye karşı da ortak bir güç birliği ve de ekonomik işbirliği sağalamaya çalıştı ve bunu da başardı.

Hugo Chavez demokratik yoldan seçilerek Venezuela Devlet Başkanı olsada, “21.Yuzyılın Sosyalizm“ projesinin baş düşmanının ABD olduğunu çok iyi biliyordu. Demokratik bir seçimle Chili Devlet Başkanı olan Sosyalist Salvador Allende`nin 1973 yılında ABD tarafından bir askeri darbeyle düşürüldüğü ve öldürüldüğü unutulmamıştı. ABD`nin Küba`da Castroyu devirmek için bir dizi girişimde bulunduğu herkesçe bilinen bir gerçek. ABD yalnız Chile`de değil, 1960 lı, 1970 li yıllarda nerdeyse Latin Amerika ülkelerinin tümünde darbeler yaptırarak katı dikta rejimleriyle kendi güdümünde hükümetler göreve getirtmiş, kanlı dikta rejimleriyle halkın düşmanlığını kazanmıştı.

ABD`nin izlediği bu darbeci politikalar, Dünya`nɪn her tarafında uygulandı, Türkiye`de, Iran`da, Pakistan`da, Endonezya`da ve daha bir çok ülkede.

Chavez bu nedenlerden, ABD ye karşı sonderece kararlı bir tavır sergiledi ve ABD`nin bu emperyalist politikasına karşı müttefik ülkeleriyle birlikte sürekli uyarılarda bulundu ve radikal söylemlerden de çekinmedi.

Chavez`i halkına sevdiren, sadece onun izlediği bu anti emperyalist çizgi ve halktan yana sosyal politikalar değildi elbette. Chavez`in „21. Yüzyıl Sosyalizm“ Projesi, dogma kalıplarla, sloganlarla, halkın anlayamadığı simgelerle anlatılmıyordu. Tam aksine sonderece pragmatik bir biçimde, ülkesinde büyük kurtarıcı ve önder olarak halkın benimsediği ve sevdiği, Günay Amerika ülkelerinin, Venezuela`nın, Colombia`nın, Peru`nun, Bolivya`nın, İspanya Kolonial rejimine karşı bağımsızlık savaşının önderi ve ülkesinin de kurucusu Simon Bolivar`ı kendine örnek alarak hedefine yürümeyi seçti. Bolivar sosyalist olmasada, bu ülkeleri sömürgecilikten kurtaran, tam bağımsız politika izleyen, yukarɪda ismi geçen ülkelerin bir Konfederasyon çatısı altında birlik olmalarını isteyen büyük bir liderdi. Simon Bolivar, Venezuela ve Colombia`nın ulusal kahramanı ve büyük devlet adamı olarak halkɪn gönlünde silinemez bir taht kurdu.

Hogo Chavez sonderece akıllı bir politika izleyerek, Bolivar`ın çizgisinde ilerlemeyi ve buna sosyalizm katkısını da vererek politikasını geliştirmeyi sağladı. Ulusal çıkarlardan ödün vermeyen, anti emperyalist, yurtsever ve daha da önemlisi halkla kaynaşan politikası, Chavez’in bu denli sevilmesini sağladı. Geniş halk kitleleri onu kendilerinden biri olarak gördü ve bağrına bastı.

Hugo Chavez, bir sosyalist olarak aynı zamanda gerҫek bir ulusalcı ve yurtsever olmanın birbirini tamamladığını kanıtlayan bir lider olarak anımsanacaktır. Türkiye iҫinde bu öğretiden çıkartılması gereken dersler olmalıdır kanımca.

Dateien:

chavez`in_mirasi_8.3.2013.pdf