„Sözde Soykırım”, Türk Diasporası ve İş Birliği – Dünya Türk Forumu

Dünya Türk Forumu
Türk Konseyi, Türk Diasporası ve Sosyoekonomik İş Birliği
20-22 Ekim 2010, Grand Cevahir Hotel, İstanbul

Prof. Dr. Hakkı Keskin
„Sözde Soykırım”, Türk Diasporası ve İş Birliği

Değerli Konuklar, Değerli Basın mensupları,

On yıllardır Ermeni Diasporası, 1915 olaylarını 26 Nisan günü anma törenleriyle Dünya Kamuoyuna taşır. 95 yıl önceki 1915 olaylarının bir çok ülke parlamentolarında soykırım olarak tanınmasına sistematik olarak çalışır. Bunu yaparken de sahte, yada çarpıtılmış belgeler, filmler, yayınlar kullanılır.
Kuşkusuz bu 95 yıllık çaba Batı-Kamuoyunda başarılı da omuştur. Sözde soykırım iddiaları, özellikle ABD nin ve diğer bazı ülkelerin işine yaradığından ilgi görür.
ABD bunu Türkiye`ye karşı özel isteklerini kabul ettirebilmenin önemli bir aracı olarak da kullanır. Her yıl Türkiye için bu iddia adeta bir Demokles Kılıcıdır.
Türk hükümetleri 26 Nisan yaklaştığında adeta strese girer, ne yapalımda böyle bir karar tasarısı ABD Senatosundan geçmesin der dururlar. Bu kozunu ABD Yönetimi her yıl çok iyi kullanır.
Ermeni Diasporasının ve Devletinin özellikle son yıllarda „sözde soykırımla“ ilgili olarak bir çok ülkede yoğunlaşan çabasının sonderece önemli bir nedeni vardır.
• Ermeni Diasporasi ve lobisi, Azerbaycan topraklarının işgalini, Dağlık Karabağı sorununu ve Hocali katliamını unutturmak için, sürekli olarak 1915 olaylarını gündeme taşımaktadır. Böylece daha 18 yıl önce işagal edilen Azerbaycan topraklarını, bir milyona yakın evinden barkından kaçmak zorunda kalan Azeri Türkünün büyük dramını unutturmak ve gündem dışı tutmak istemektedir.

Kısaca hatırlatmama izin verin:
• Azerbaycan Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağı sorunu çok eskilere uzanmaktadır. Azerbaycan toprakları içersinde özerk bir yönetime sahip olan Dağlık Karabağı`ni, Ermenistan kendi topraklarına katabilmek için en sonunda Azerbaycan`a savaş açmıştır.
• Dağılan Sovyetler Birliği`yle Azerbaycan ve Ermenistan bağımsızlıklarına kavuşurlar.
• Ermensitan, kendi kontrolünde kalan ağır Sovyet silahları ve Rus askerlerinin de yardımıyla, Dağlık Karabağı ve cevresindeki eylatleri 1992-1994 yıllarında işgal etmiştir. Bu savaşta 20.000 insan ölmüş ve bir milyona yakın Azerbaycanlı işgal edilen topraklardan evini barkını bırakarak Bakü ve çeveresine kaçmak zorunda kalmıştır.
• Bu işgal esnasında Hocali kasabası tanklarla yerle bir edilmiş, çoğu kadın ve çocuk 630 kadar Azeri Türkü katledilmiştir.
• Günümüze kadar sürmekte olan bu durum nedeniyle Azerbaycan topraklarının beşte biri Armenistan`nın işgali altınba bulunmaktadır.
• Bir milyona yakın azeri Türkü hala kendi evlerine ve topraklarını dönmeyi beklemektedir.
• Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 1993 yılında aldığı kararla, Dağlık-Karabağın ve çevresindeki kentlerin işgalini kınamış ve Ermenistanın işgal ettiği topraklardan çekilmesini istemiştir.
• Günümüze değin Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve örneği Almanya Parlamentosu bu doğrultuda kararlar almışlardır.
• ABD, Rusya ve Fransa`nın başkanlığını yürüttüğü ve Azerbaycan, Ermenistan, Beyaz Rusya, Finlandiya, Italya, Isveç ve Türkiye`ninde üyesi olduğu „Minsk-Gurubu“ 1994 yılından bu yana bu soruna çözüm bulmaya çalışmaktadır. Kanımca bu ülkelerin farklı çıkarları, bugüne değin çözüm bulumasına engel olmuştur.
• Son olarak 10 haziran 2009 tarihinde Minsk Gurubu eşbaşkanları olarak Obama, Medwedew ve Sarkozi G-8 zirvesinde aşağıdaki kararı almışlardır:
1. Dağlık-Karabağı etrafında işgal edilen Azerbaycan toprakları Azerbaycan`a geri verilmelidir,
2. Dağlık-Karabag`a geçici bir statü ve kendini yönetme güvencesi verilmelidir,
3. Ermenistan`la Dağlık-Karabağın arasında bir ulaşım koridoru açılması kabul edilmelidir,
4. Dağlık-Karabağı`na kalıcı bir statü kazandırmak için iki taraf kararlılıklarını açıklamalıdırlar,
5. Kaçgınların kendi evlerine ve yerlerine dönmeleri hakkı, uluslararası güvencelerle sağlanmalıdır.
Ermenistan Mink gurubunun bu kararını da, daha önce alınan birçok uluslar arası kararlarda da olduğu gibi, gözardı yapmakta ve çözüme yanaşmamaktadır.

Değerli Dostlar,
Kafkaslarda barışın sağlanması, Azerbaycan topraklarının işgali son bulmadıkça ve kaçkınların kendi yerlerine dönmeleri sağlanmadıkça mümkün değildir.
Hiçbir ülke topraklarının yüzde 20 sinin bir başka ülke tarafından işgaline seyirci kalamaz. Azerbayacan Cumhur Başkanı sayın İlham Aliyev, bu konudaki kararlılığını defalarca vurgulamıştır.

İşte Ermeni Diasporası ve Ermenistan, 18 yıl önceki bu işgali, bir milyon insanın hala geçici koşullarda yaşamasını ve uluslar arası kararları gözardı etmek ve gündem dışı tutmak amacıyla, sürekli olarak ve israrla 95 yıl önce, 1915 de birinci Dünya savaşı esnasındaki olayları gündeme taşımaktadır.

Bu sonderece biliçli ve Ermeniler açısından akıllı bir stratejidir.
• Bizler ise tam aksine, bu stratejiyi bozarak kararlılıkla ve israrla henüz günümüzün aktual politik konusu, bir milyon insanın yaşamsal sorunu olan Azerbaycan topraklarının işgal olayını sürekli ve sistematik olarak gündeme taşımalıyız !
• Bizler her zaman ve her yerde haksızlığa karşı ve haklıdan yana taraf olmalıyız. Burada haksızlığa uğrayan kardeş ülke Azerbaycan ve halkıdır. Bu konuda tavrımız açık ve net olmalıdır.
• Hiç kimsenin bizden bu konuda tarafsız kalmamızı beklemeye hakkı yoktur, olmamalıdır !

Türkiye`ye 1915 de yapılan „sözde Ermeni Soykırımı“ iddialaraına gelince:
• Ermenistan 1915 de Ermenilere „soykırım„ yapıldığını idiia ediyor. Türkiye ise elindeki tarihi belgeler ışığında 1915 olaylarının bir iç ve dış savaş ortamında olduğunu, yüzbinlerce Ermenilerin yanısıra yüzbinlerce müslüman Türkün de öldüğünü söyliyor.
• Bu konuda görüldüğü gibi Türkiye ve Ermenistan`nın zit görüşleri vardır. Bu nednle Türkiye Ermenistan`a uzman tarihçilerden oluşacak bir „arştırma komisyonunun“ kurulmasını önermiştir. Bu komisyon değişik ülkelerde bulunan tüm arşivleri araştırsın. Böylece 1915 olayları tarihsel belgelerle ortaya çıkarılsin.
• Bu komisyon eşit sayıda Türk, Ermeni ve uluslararası üne sahip tarihçıler tarafından oluşsun, nerede varsa tüm arşivlerin ve tarihi belgeler incelensin. Komisyonun ortaya çıkaracağı araştırma sonuçlarını herkes kabul etsin.
• Sorarım seize, 95 yıl önce olmuş olayların nasıl, neden, kimler tarafından ve hangi amçla yapıldığının ortaya çıkabilmesi için bundan daha doğru bir öneri olabilirmi ?

Değerli Konuklar, saygı değer dostlar,

Bizler burada Dünya Türk Forumunda bir araya geldik. Bu güzel toplantıyı düzenleyenleri ve emeği geçen herkesi kutluyorum.
Çok önemli konuları görüşüyoruz, tartışıyoruz. Dilerim bazı önemli konularda ortak kararlar da alınacaktır.
Kanımca bu forumun en önde gelen bir işlevi de, Dünya Türkleri arasındaki dayanışmayı ve birlikteliği sağlamak olmalıdır.
Öncelikle bizler, ülkelerimizi ve halklarımızı çok yakından ilgilendiren ve de haklılığına inandığımız konularda birbirimize destek olmalıyız. Dünya kamuoyuna ortak tavır sergilemeliyiz.