Federal Meclis Sol Parti (Pds) Milletvekili Hakkı Keskin, 'Kıbrıs Sorununun Çözümü İçin Tüm Tarafların Katkıda Bulunmaları Gerekmektedir' Dedi.
Çarşamba günü açıklanan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Türkiye raporuyla ilgili bir açıklama yapan Keskin, raporda ivedilikle çözüm üretilmesi gereken sorunların arasında Kıbrıs meselesinin gösterildiğini hatırlatarak, ‘Raporun içeriğini adil bir şekilde değerlendirmekten yanayım. Bunu yaparken, sanki Türkiye’nin hemen yarın AB’ye üye olması tartışılıyormuş gibi bir telaş uyandırmak yanlış. Raporda değinilen konularda eksikliklerin bulunduğu bir gerçektir ve bunların en kısa zamanda gerekli reformlar ile kalıcı olarak giderilmeleri gerekmektedir’ diye konuştu. Aynı zamanda müzakere süreci boyunca Türkiye’ye diğer ülkelerden farklı davranılmaması gerektiğini vurgulayan Keskin, ‘Kıbrıs konusunda çözüme ancak tüm tarafların çabasıyla ulaşılacaktır’ dedi.
1999 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in Kıbrıs sorununu AB ile müzakerelerde ek şart olarak kabul etmeyeceklerini kararlı bir şekilde göstererek Helsinki zirvesini bitmeden terk ettiklerini hatırlatan Keskin, ‘Bunun üzerine aynı gece Avrupa Komisyonu’nun eski Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verheugen ve AB’nin Dış İlişkiler Sorumlusu Javier Solana Ankara’ya uçarak, Bülent Ecevit’e, 1999 AB dönem Başkanı Finlandiya Başbakanı Paavo Lipponen’in mektubunu iletmişlerdi. Söz konusu mektupta, Türkiye’ye, AB üyelik müzakerelerinde Kopenhag kriterlerinin yanında başka ek kriterlerin oluşturulmayacağına dair güvence verilmektedir. Bu önemli belgeyi göz önünde bulundurduğumuzda, bugün Kıbrıs’ın müzakerelere engel oluşturabilecek sorun olarak Türkiye’nin önüne sürülmesini anlamak mümkün değil’ şeklinde konuştu.
‘AB, BÖLÜNME SORUNU ÇÖZÜLMEDEN GÜNEY KIBRIS’I ÜYE YAPMAKLA HATA ETMİŞTİR’
Bir ülkenin üye olabilmesi için ülke içindeki sorunlarını çözmüş olması gerektiğini öngören AB’nin, Kuzey ve Güney Kıbrıs arasındaki bölünme sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs’ı üye yapmakla hata ettiğini kaydeden Keskin, ‘Unutmamak gerekir ki, Annan Planı’nı Kıbrıslı Türkler kabul etmişken, reddeden Rum kesimi olmuştur. Bölünmüş bir ülkenin üyeliğini kabul ederek, AB kendi ilkelerine aykırı davranmıştır. Türkiye şu an liman ve havaalanlarını Güney Kıbrıs’a açmaya hazırdır, ancak aynı zamanda Avrupa Konseyi’nin Kuzey Kıbrıs’ın izolasyonuna son verilmesi için, 26 Nisan 2004 tarihinde Lüksemburg zirvesinde aldığı karara uyulmasını haklı olarak istemektedir’ ifadelerini kullandı.
Keskin, Avrupa Konseyi’nin aldığı kararda şu cümlelerin yer aldığını kaydetti:
‘Kıbrıs Türk Topluluğu gelecekte AB içerisinde yer alma isteğini kanıtlamıştır. Avrupa Konseyi Kıbrıs Türk topluluğunun izolasyonuna son verilmesinde kararlıdır ve Kıbrıs’ın tekrar birleşmesi amacıyla, Kıbrıs Türk topluluğunun ekonomik kalkınmasını destekleyecektir. 25 üye ülkenin oy birliği ile aldığı karara göre, Türkiye ile müzakereler tam üyelik için başlatılmıştır. Müzakerelerin, sonucu açık sürdürülseler de, tam üyeliğin dışında bir hedef içermeleri mümkün değildir. Bu nedenle özellikle CSU partisinin popülist bir biçimde tekrar tekrar imtiyazlı ortaklıktan bahsetmesi kabul edilemez. AB’nin kendi güvenilirliğini koruyabilmesi için, yapmış olduğu anlaşmalara uyması ve Türkiye ile eşit şartlarda müzakereleri kararlılıkla sürdürmesi gerekmektedir.’ (İhlas Haber Ajansı)