(Keine Deutsche Übersetzung vorhanden)
Almanya Hırıstiyan Birlik Partileri, Türkiye`nin Avrupa Birliği üyeliğine öteden beri karşı çıkmaktadırlar. Bu partiler Türkiye`nin, Avrupa Birliği üyelerinden farklı bir dine, kültüre ve tarihe mensup olduğunu vurguluyorlardı. AB`nin bir Hırıstiyan ülkeler birliği olduğu görüşü bu partilerce bugün de önemle savunulmaktadır. Son dönemde kamuoyunda çok fazla ilgi görmeyen bu görüşlerini açıkça vurgulamamakta, Türkiye`nin AB`ye getireceği ekonomik yük üzerinde durulmaktadır.
CDU Genel Başkanı Bayan Merkel ve CSU Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Bay Stoiber, Türkiye`yle üyelik görüşmelerinin başlamasına karşı bir imza kampanyası başlatarak Alman kamuoyunda geniş destek göreceklerini umdular. Federal Hükümeti de baskı altına alarak Türkiye`nin üyeliğine verilecek des-teği kırmayı hedeflediler.
Almanya Türk Toplumu olarak biz bu girişimi ‘Türkiye`ye ve Almanyalı Türklere Karşı bir nevi savaş ilanı” olarak değerlendirdik. Böyle bir kampanya düşüncesinin 2,7 milyon Almanyalı Türk`ü son derece yaraladığını ve öfkelendirdiğini, bu politikanın Almanya`daki aşırı sağı cesaretlendirerek Türklere karşı kaba kuvvete bile başvurabileceklerini kamuo-yuna duyurduk. Böyle bir girişimin Almanya-Türkiye ilişkilerine büyük zarar vereceğini be-lirttik. Bu partilerin kampanyadan vazgeçmemeleri halinde, seçimlerde CDU/CSU`ya oy verilmemesi dogrultusunda tavır alacağımızı açıkladık.
Almanya`nın tüm ajansları, önde gelen TV ve Radyo kurumları, önemli gazeteler bu açıklamalarımıza çok geniş yer verdiler. Birkaç gün süreyle değişik medya mensuplarıyla yaptığımız görüşmeler zaman zaman ana haberlerde yer aldı.
Almanyalı Türklerden gelen bu kesin, kararlı ve sert tepki bir yandan Alman kamuoyunda büyük yankı bulurken, diğer yandan Hırıstiyan Birlik Partileri içersinde de artan bir tepkiye yol açtı. 15 Ekim cuma günü bu konuda Berlin Federal Almanya Basın Merkezi`nde örgütümüzün, ‘Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği” ATIAD`la birlikte düzenlediği basın kon-feransından bir kaç saat önce, CDU tarafından yapılan açıklamayla imza kampanyasından vazgeçildiği belirtildi.
Bu sonucun sağlanmasında TGD`nin zamanında, kesin ve sert tavrının belirleyici etkisi olduğu, konuyu yakından izleyenler tarafından bilinmekte ve vurgulanmaktadır.
Almanyalı Türk sivil toplum kuruluşları ilk defa çok önemli bir konuda kesin bir başarı sağlamışlardır. Zamanlaması ve içeriği iyi yapılabilen kararlı bir tavrın başarılı olabileceği böylece kanıtlanmış oldu.
ATIAD`la birlikte yaptığımız basın konferansı Alman ve Almanya`daki Türk medyasında büyük ilgi gördü. Belli başlı TV, radyo ve yazılı basın kurumları yapılan açıklamalara yer verdiler.
Komisyon Raporu`nun açıklanmasından bu yana yaptığımız çalışmalar ve açıklamalar belli başlı Alman medyasında geniş yankı bulmuştur. Aşağıdaki medya kurumlarıyla da, söyleşiler yapılmış, bazılarına stüdyo konuğu olunmuştur: NDR-hamburg Journal, NDR-Info, Deutsche Welle (2), WDR (2), Hessicher Rundfunk (2), dpa (2), AFP, Deutschland Funk (2), Radio Berlin, Süd Kurier, Franfurter Rundschau (2), Die Welt (2), ARD Nachrichten, Stuttgarter Nachrichten, Hannoversche Presse, Neue Presse, TAZ (2), NDR 90, Radio Weimer, Sat 1, N-24 (2), Reuters TV, TRT, TRT-Int (2) canlı yayın, Ihlas Haber Ajansı, Milliyet, 3 Sat, TD-1, Phonix, SWF Talk Show, SWF, HR Talk Show, FAZ, Multi-Culti, Spanisches Radio, Polnisches Radio, Französische Radio, CNN-Türk, RTL-International; ARTE, Spiegel Ondine. Türkçe yayınlanan bir gazete dışında, Almanya`daki Türk basını da bu konuya ilişkin ç-alışmalarımıza geniş yer vermiştir.
Prof. Dr. Hakkı Keskin