Lobicilik faaliyetleri, çok yönlü olarak artacak


Fezile Atüf ÖKSÜZ

GİRİŞİMLERDE BULUNACAKLAR… Kıbrıs Türkü’nün susmayıp, daha atak davranması ve Kıbrıs sorununu sürekli olarak gündeme getirmesi gerektiğini vurgulayan Türk kökenli milletvekilleri, ülkelerine dönünce burada yakaladıkları motivasyonu sürdürüp, çeşitli girişimlerde bulunacaklarını vurguladılar

KKTC’de 2 günden beri geniş kapsamlı bir zirveye katılan Avrupa’daki Türkiye kökenli milletvekilleri, lobicilik faaliyetlerinin çok yönlü olarak artacağına inanıyor.

Kıbrıs Türkü’nün susmayıp, daha atak davranması ve Kıbrıs sorununu sürekli olarak gündeme getirmesi gerektiğini vurgulayan Türk kökenli milletvekilleri, ülkelerine dönünce burada yakaladıkları motivasyonu sürdürüp, çeşitli girişimlerde bulunacaklarını vurguladılar.

Milletvekilleri, Kıbrıs Türkü’nün resmi kurumları, sivil toplum örgütleri ve bireyleriyle Avrupa’da ve uluslararası ortamda atak politika izlemesinin, kendini daha etkin bir şekilde izah etmesinin önemine de vurgu yaptılar.

Almanya Federal Parlamentosu’nda Kıbrıs konusunda gruplar üstü girişim içinde olan Almanya Federal Parlamento Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin grupların ortak kararıyla, Kuzey Kıbrıs’a uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması için çalışma yapacağını söyledi.

Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Ozan Ceyhun ise, Avrupa Parlamentosu’ndaki lobicilik faaliyetlerinin artarak devam edeceğini kaydetti. Ceyhun, AP’da Kuzey Kıbrıs’ı temsil eden milletvekilleri Özdil Nami ile Hasan Taçoy’un 2 ayda bir düzenleyeceği ‘AP’da Kuzey Kıbrıs dostları öğle yemekleri’nin lobicilik açısından büyük önem taşıdığını da kaydetti.

Görev yaptığı Belçika Senatosu Dışişleri Komisyonu’na Kıbrıs konusunda bir genelge sunan Belçika Senatosu Milletvekili Fatma Pehlivan da, genelgenin tartışmaya alınması halinde, bugüne kadar olduğu gibi sadece Güney Kıbrıs’tan değil Kuzey Kıbrıs’tan da bilirkişilerin davet edilmesi için girişimlerde bulunacağını belirtti.

Uyuşturucuyla mücadele için ortak çalışma

Almanya’da yaşayan Türklerin Kuzey Kıbrıs ile işbirliği çalışmaları, yaşamın farklı alanlarına da aktarılacak. Ozan Ceyhun’un verdiği bilgiye göre, 27-28 Nisan tarihleri arasında, Almanya’dan uzmanların katılımıyla uyuşturucuyla mücadele konferansı gerçekleştirilecek. Başbakanlık Müsteşarı Öntaç Düzgün öncülüğünde yapılacak konferansa katılacak Alman parlamenterler, polis memurları ve sosyal görevliler, Kuzey Kıbrıs’taki uyuşturucu sorunuyla mücadelede kendi deneyimlerini anlatarak katkı sağlayacak.

Başbakan Ferdi Sabit Soyer de, Almanya Federal Parlamentosu’ndan Sosyal Demokratlar Grubu’nun davetlisi olarak 4-6 Mayıs tarihleri arasında Frankfurt’a resmi bir ziyaret düzenleyecek.

Lobicilik çok yönlü artacak… Yılda bir kez toplantı olacak

TAK muhabiri, Avrupa’daki Türkiye Kökenli Milletvekilleri Kuzey Kıbrıs Zirvesi katılımcıları Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin ile Belçika Senato üyesi Fatma Pehlivan ve Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Ozan Ceyhun ile Avrupa’da yürütülecek lobicilik çalışmaları ve Kıbrıs Türkü’ne düşen görevleri konuştu.

Avrupa Parlamentosu’nda ve Almanya’da başlatılan lobicilik çalışmalarının Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirilen zirve sonunda çok yönlü olarak tüm Avrupa ülkelerinde çoğalmasını beklediklerini söyleyen Ozan Ceyhun, ‘Yani Danimarka’daki arkadaşım Danimarka’da, Belçika’daki arkadaşım Brüksel’de buna benzer faaliyetlerle Kuzey Kıbrıslı politikacılar ile sorumluların parlamentolarına gelmelerini sağlayacak ve bu şekilde her alanda var olan izolasyonun de facto yok edilmesine katkıda bulunacağız’ dedi.

Zirveye katılan milletvekillerinin yılda bir defa toplanma kararı aldığına işaret eden Ceyhun, Avrupa’daki Türk kökenli milletvekilleri ile Kuzey Kıbrıs arasında bilgi alışverişi sağlamak amacıyla iyi bir koordinasyon kurulmasını uygun bulduklarını söyledi.

Ceyhun, şöyle devam etti:

‘Kuzey Kıbrıs’ta başlatılan atılım politikası, Avrupa Parlamentosu’nda ve diğer Avrupa parlamentolarındaki Türk milletvekillerinin de desteğiyle yeni bir ivme kazanacak. Hedefimiz sadece Türk kökenli milletvekillerinin desteği değil, diğer parlamenterlerin de sahip çıkıp, konuyu iyi bilmesini sağlamak.’

Amaç çözüme katkı

Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin de, uluslararası barışa ve Kıbrıs Türk halkının uzun yıllardır çözüm bekleyen sorununa bir katkı koymak adına, Kıbrıs sorununa ivedilikle çözüm istediklerini, ancak konunun Avrupa parlamentolarında ya da AB ülkelerindeki değişik eyalet ve ülkelerdeki milletvekillerinin bireysel katkılarıyla çözümünün mümkün olmadığını söyledi.

Yaşadıkları ülke parlamentolarını veya mensubu oldukları siyasi partileri objektif doğrularla etkilemeye çalışacaklarını kaydeden Keskin, ‘Yani gerçekler nedir, sorun nedir, bu sorunun çözümü nasıl olmalıdır… Bu konularda objektif bilgi olmalı’ dedi.

Keskin, kamuoyunu, parlamentoyu ve siyasi partileri etkilemek açısından kendilerine düşeni yapmaya hazır olduklarına işaret ederek, şunları söyledi:

‘Biz kendimiz bilgileneceğiz. Kıbrıs konusunu iyice kavrayacağız. Kıbrıs’ta haksızlık olduğunu, Kıbrıs Türk halkına haksızlık yapıldığını anlayacağız, göreceğiz ve bunu geldiğimiz ülke parlamentolarına, halkına ve kamuoyuna açıklayacağız.’

Esas hedef ortak bir savunma

Belçika Senatosu Üyesi Fatma Pehlivan da, Avrupa’nın değişik ülkelerinde federal ve yerel çapta görev yapan Türk kökenli milletvekilleri olarak sadece yaşadıkları ülkelerin değil, Türkiye ve KKTC’nin sorunlarını da konuşma durumunda kaldıklarına işaret ederek, ziyaretin Kuzey Kıbrıs’ın sorunlarını daha yakından tanımak, bilgi sahibi olmak açısından büyük önem taşıdığını kaydetti.

Pehlivan, farklı Avrupa ülkelerinden gelen kişiler olarak burada gerçekleştirdikleri toplantı sonrasında lobicilik faaliyetlerini daha da güçlenerek sürdürebilecek duruma geleceklerini belirtti. Pehlivan, ‘Parlamentolarımızda veya görev yaptığımız diğer platformlarda bu konular, bu dosyalar gündeme geldiğinde, ister istemez bizler söz sahibi oluyoruz. Bir şeyi savunurken o şeyi iyi bilmek gerekir’ dedi.

Pehlivan, esas hedefin ortak bir fikir oluşturup, ortak bir çözüm bulmak ve ortak bir şekilde Kıbrıs davasını savunabilmek olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

‘Bu günlük bir iş değil. Bu bir ilkti. Zirve çok olumlu geçti. Farklı ülkelerden ilk defa bir araya gelen bu milletvekillerinin imza attığı ortak açıklamayı kendi ülkelerimize taşıyıp, Kuzey Kıbrıs’ın sorunlarını tartışıp, savunabilmemiz çok iyi olacak.’

Bir nevi köprü görevi üsteleneceğiz

Görev yaptığı Belçika Senatosu Dışişleri Komisyonu’na Kıbrıs konusunda sunduğu bir genelge bulunduğuna işaret eden Pehlivan, tartışmaya alınması halinde, bugüne kadar olduğu gibi sadece Güney Kıbrıs’tan değil, Kuzey Kıbrıs’tan da bilirkişilerin davet edilmesi önerisinde bulunacağını belirtti.

Ülke bazında tüm parlamenterleri Kuzey Kıbrıs hakkında bilgilendirmeyi hedefleyen siyasi bir tartışma açmayı amaçladığını söyleyen Pehlivan, Kuzey Kıbrıs’tan siyasileri, iş adamlarını, sivil toplum örgüt temsilcilerini de Avrupa’ya davet ederek, Avrupalılara kendilerini anlatmaları ve direkt diyalog kurabilmeleri için platformlar hazırlayacaklarını, bir nevi köprü görevi üstleneceklerini kaydetti.

Kıbrıs Türk’ü susmamalı

Fatma Pehlivan, koşullar oldukça zor olmasına rağmen, Kıbrıs Türkü’nün de susmaması gerektiğini söyledi. Pehlivan, ‘Ne kadar çok sesinizi duyurabilirseniz, haklı olduğunuzu da o kadar fazla insana anlatabilirsiniz ve inandırabilirsiniz’ dedi.

Kıbrıs Türkü’nün kendi eşit kurumlarıyla her türlü diyaloğa girmesi gerektiğini kaydeden Pehlivan, kendilerinin buna yardımcı olabilmek için elden gelen gayreti göstermeye hazır olduklarını söyledi.

Pehlivan, Avrupa’nın Kıbrıs davasını bilmediğini, soruna sadece Güney Kıbrıs’ın bakış açısıyla baktığına işaret ederek, Kıbrıs Türkü’nün ne amaçla olursa olsun, gittiği her ülkede sorunu anlatması ve adada neler yaşandığı konusunda bilgi vermesinin şart olduğunu belirtti.

Referandumun bir başlangıç olduğunu, o ana kadar hep çözümü istemeyen taraf olarak bilinen Kuzey Kıbrıs’ın çözüm istencini ortaya koymasıyla Kıbrıs Türkü’ne bakış açısının yavaş yavaş değişmeye

başladığını kaydeden Pehlivan, talep edilenin, Avrupalıların büyük önem verdiği ‘eşit haklar’ talebi olduğunun vurgulanması gerektiğini söyledi.

Daha atak davranmalı

Gerek Türkiye’nin, gerekse Kıbrıs Türkü’nün bugüne kadar dünya kamuoyunu bilgilendirme konusunda gerekli çalışmayı yaptığına inanmayan Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Keskin de, bundan sonra daha atak davranmak gerektiğini belirtti.

Keskin, ‘Gerek Kıbrıs Türk toplumu, gerek Türkiye bu konudaki haklılığına inanıyorsa, bunu AB ülkelerinde tüm kamuoyuna, oradaki siyasi partilere, parlamenterlere aktarmalı ve bunu da birebir görüşmeler yaparak gerçekleştirmeli’ dedi.

Kıbrıs sorununun sürekli gündeme getirilmesi ve çözüm istenmesi gerektiğini kaydeden Keskin, şöyle devam etti:

‘Öncelikle, Kuzey Kıbrıs’a uygulanan izolasyonların kaldırılması, Ercan’a doğrudan uçuşların başlaması ve Kıbrıs Türk toplumuyla diyaloğa geçilerek çözüm sürecine doğrudan katılımları sağlanmalı.’

Kıbrıs Türkü profesyonelleşmeli

Kıbrıs Türkü’nün her şeyden önce profesyonelleşmesi gerektiğini düşünen AP eski parlamenteri Ceyhun, öncelikle, KKTC dış temsilciliklerinin Türkiye elçiliklerinin bir yan kuruluşu olmaktan kurtarılması gerektiğini söyledi.

KKTC dış temsilciliklerinin sayıca çoğaltılıp, kadrolarının güçlendirilmesinin de şart olduğunu kaydeden Ceyhun, parlamenter ilişkilerin de artırılması gerektiğini kaydetti. Ceyhun, Kuzey Kıbrıs’ı temsil etmek amacıyla yurt dışına çıkanların, Türk toplumunun Avrupa’daki genel imajını kanıtlayan tarzdan uzaklaşması gerektiğini belirtti.

Ozan Ceyhun, profesyonelleşmek için sanıldığı kadar maddi imkana ihtiyaç duyulmadığını, sadece işine ve yaptığına inanmanın yeterli olacağına işaret ederek, Cumhurbaşkanlığı, Ticaret Odası ve kendisinin girişimleriyle gerçekleştirilen zirvenin de bunun en iyi örneği olduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs’ın kısıtlı imkanlarını en iyi şekilde kullanması gerektiğini kaydeden Ceyhun, ‘İstenirse ve kendinize inanıp güvenirseniz, ileriye doğru atak yapmak isterseniz, böyle adımları birlikte atabiliriz. Bunlar ilk başta pek bir şey getirmeyebilir ancak sayılarının artmasına bağlı olarak, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alandaki imajı çok farklı olacak’ dedi.

Ziyaret ve zirvenin olumsuz yankıları

Avrupa’daki Türkiye kökenli milletvekilleri, Ercan üzerinden Kuzey Kıbrıs’ı ziyaretleri ve gerçekleştirilen zirvenin olası olumsuz yankılarını ise pek düşünmüyor.

Kuzey Kıbrıs’a gerçekleştirdiği ziyaret ve imza attığı ortak açıklamanın siyasi duruşunun bir parçası olduğuna işaret eden Fatma Pehlivan, ‘Biz buraya, karşımıza çıkacakları bilerek geldik. Bir demokrat, bir sosyalist parti üyesi olarak haksızlığa uğramış bir bölgenin yanında olmak ve bu haksızlığa müdahale için buradayız. Bu bugün Kıbrıs için geçerli. Başka bir ülkede de olsa, aynı şeyi yaparız. Bu benim siyasi duruşumla alakalı’ dedi.

Ozan Ceyhun ise, Kuzey Kıbrıs’a gelen herkesin ne yaptığını çok iyi bildiğini söyledi.

Ziyaret ile zirvenin bir şey getirmeyeceği yönünde Rum basında yer alan haberlere de değinen Ceyhun, şunları söyledi:

‘Kedi ulaşamadığı ciğere ‘tu kaka’ dermiş. Eğer bir şey getirmeyecek olsaydı, Rum kesiminde Kuzey Kıbrıs’a karşı haber yazmak isteyen bir gazeteci, bugüne kadar tanımadığı ve bize muhalefet eden bir milletvekilinin peşine düşmezdi. Demek ki çok şey getiriyor ve birileri bundan çok rahatsız.’