GİRNE – Zirveye katılan 20 milletvekili, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri, ortak açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili Ozan Ceyhun, zirveye katılan 20 kişinin, çeşitli yerlerden gelen birçok baskıya rağmen KKTC’ye Ercan Havalimanı’ndan girdiğini vurguladı. Ceyhun, katılımcıların zirve sonunda yaptıkları ortak açıklamanın İngilizce ve Almanca’ya da çevrileceğini ve milletvekili ve meclis üyelerince kendi ülkelerinde en uygun şekilde kullanılacağını ifade etti. Haberin devamı
‘Ambargoların kalkmasını hangi statüde olmasını istiyorsunuz? Kuzey Kıbrıs mı, KKTC mi?” sorusuna karşılık Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili Ozan Ceyhun, ‘Bizler var olan de facto durumdan yola çıkarak çözüm önerilerinde bulunduk. Şu an Kuzey Kıbrıs’ta KKTC var. Kelime oyunlarına ihtiyaç duymadığımızdan Kuzey Kıbrıs’ı benimsedik” karşılığını verdi.
‘ŞÜPHEM YOK” Ceyhun, ‘bu açıklamanın, parlamenterlerin görev yaptığı ülkelerin yetkili makamlarına da ulaştırılıp ulaştırılmayacağı” sorusu üzerine, ortak açıklamanın, İngilizce ve Almanca’ya çevrileceğini belirtti ve ‘Her arkadaşımın vicdani sorumluluk gereği imzasını taşıyan açıklamayı en uygun şekilde kullanacağından şüphem yok” dedi.
‘AB, beklenen adımları atmazsa ne yapılacağı, KKTC olgusunu AB’de işleyip işlemeyecekleri” sorusuna karşılık ise Ozan Ceyhun, şöyle konuştu:
‘Biz, politikayı Avrupa’da öğrenmiş bireyler olarak ve politikanın mümkün olduğunca sağlıklı ve yapıcı olmasını da partilerimizde öğrenmiş bireyler olarak, böyle bir kararı verdikten sonra ilk olarak parti organlarımıza, arkadaşlarımıza bu kararı iletip onların tepkisini gördükten sonra yeniden bir araya gelip böyle bir soruyu cevaplandırabiliriz.”
Ozan Ceyhun, zirve toplantısına katılan 20 kişinin KKTC’ye Ercan Havalimanı’ndan girdiğine işaret ederek, çoğuna Rum büyükelçilikleri veya başka çevrelerden baskılar yapılmasına rağmen arkadaşlarının KKTC’ye geldiğini vurguladı.
MUTLU: ‘AMAÇ KAMUSAL BASKI” Bu sırada söz alan Berlin Eyalet Parlamentosu Milletvekili Özcan Mutlu, Ercan’dan gelişlerinin tesadüf değil, bilinçli olduğunu söyledi. Bu tür adımların artmasının, KKTC’nin durumunu dile getirip sesini duyurmanın önemine işaret eden Mutlu, Türkçe’nin AB dili olması da dahil bu konularda baskının artması gerektiğini kaydetti. Böylece Rumların gerçek yüzünün Avrupa’da görülmesinin sağlanacağını ifade eden Mutlu, şöyle konuştu:
‘Başka yapabileceğimiz bir şey de yok. Keşke bizim durumumuzdaki arkadaşlar AB’deki parlamentolarda yüzde 1-2 değil de yüzde 51 temsil edilseler, bugün bu sorunları tartışmazdık. Amaç kamusal baskı yapmak, gerçekleri anlatmaktır. Bunu da başarırsak, ne mutlu bize.”
PEHLİVAN: ‘ÜLKE PARLAMENTOLARI DA ÖNEMLİ” Belçika Senatosu Üyesi Fatma Pehlivan da geldikleri ülkelerin parlamentolarında Türkleri ilgilendiren konuları işlemenin önemini vurgulayarak, konuya sadece Avrupa Parlamentosu açısından bakılmamasını istedi. Pehlivan, Belçika Parlamentosu’nda dile getirdikleri isteklerin Avrupa Parlamentosu’na da yansıdığını anlattı.
KESKİN: ‘SABIR VE UZUN NEFES” Almanya Federal Parlamentosu Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin ise parlamento çalışmalarının yolu yordamı olduğuna işaret ederek, ‘Bu tür çalışmaların çok daha etkin olması için bir grup da etkin olabilir, ama ortak fikirlerin gruplar üstü anlayışla ele alınması çok daha etkin olur” dedi.
Keskin, bunun için sabır ve uzun nefes gerektiğine dikkati çekerek, Almanya Parlamentosu’nda KKTC’li Türkler için gruplar üstü bir çalışma içinde olduklarını açıkladı.
Daha önce de doğrudan uçuşlar için bir girişimleri olduğunu kaydeden Hakkı Keskin, kararlılık ve sabır gereğini vurguladı. Zirvede alınan kararların önemine işaret eden Keskin, arkadaşlarının çabalarını sürdüreceğinden emin olduğunu da belirtti.
ÇAVDARLI: ‘KKTC’DE OLDUĞUMUN BİLİNCİNDEYİM” Belçika Federal Parlamentosu Milletvekili Cemal Çavdarlı da konuşmasında, ‘Ben KKTC’ye geldiğimin ve KKTC’de olduğumun bilincindeyim” diyerek, bunları söylemesinin 26 Nisan 2004 Lüksemburg Anlaşması’na halel getirmeyeceğini kaydetti. Çavdarlı, ‘statüko değişsin yeni bir açılım olsun” diye telkin yapılmasının üzerinden 3 yıl geçmesine karşın hala Türklerin beklentilerine yanıt verilmediğini anlattı.
AB’nin değişik ülkelerinde görev yapan milletvekilleri olarak referandum sonrası sözleri içeren 26 Nisan 2004 Lüksemburg Anlaşması’na sadık olunmasını istedikleri için KKTC’ye geldiklerini ifade eden Çavdarlı, Rumların veto taktiklerine başvurarak istismar etmemesi halinde Belçika modelinin Kıbrıs’a uygulanabileceği görüşünü dile getirdi.
ARAÇ: ‘SAVUNMAK İÇİN BİLGİ LAZIM’ Danimarka Parlamentosu Milletvekili Hüseyin Araç ise KKTC’ye destek için geldiklerini, ancak konuyu daha iyi savunabilmek için daha çok bilgi sahibi olmaları gerektiğini söyledi.
Araç, zirvenin açılışında Başbakan Ferdi Sabit Soyer ve KKTC Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Raşit Pertev’in konuşmalarından çok değerli bilgiler edindiğini belirterek, amaca ulaşmanın sabır, mücadele ve bilgi gerektirdiğini söyledi.
Burada öğrendikleriyle partisini bilgilendirmeye çalışacağını kaydeden Hüseyin Araç, partisinde KKTC ve Türkiye hakkında eksik ve yanlış bilgiler olduğunu gördüğünü belirtti.