Birkaç aydan bu yana WASG ile Sol Parti.PDS’in Berlin eyalet partisi yönetim kurulları arasındaki anlaşmazlıkları endişeyle izliyorum.
İki sol partinin birleşmesi için yapılan müzakereler boyunca Sol Parti.PDS Berlin yönetim kurulunun gösterdiği iyi niyetli yaklaşımlara karşın, Berlin WASG yönetim kurulu, yaklaşan Berlin eyalet seçimlerine Sol Parti.PDS ile beraber değil de, tek başına katılmakta kararlı görünüyor. Ancak bu kararla, Berlin’deki WASG partisi kendi izolasyonunu kendisi yaratıyor. Öyle ki, kendi çapında solun birleşimini engelleyerek, hem kendi federal yönetim kuruluna karşı hareket ediyor, hemde geçmişte Sol Parti.PDS ile yapılmış olan seçim hazırlıklarını hiçe sayıyor.
Berlin’deki eyalet seçimlerine iki sol görüşlü partinin ayrı katılmaları durumu, federal parlamentodaki Sol Parti meclis grubunun da gücüne zarar verir. Buna sebep olmak, siyasi ahlak açısından da doğru değil, çünkü şu gerçeği unutmamak gerekir ki, son federal seçimlerde 4 milyondan fazla seçmen birleşeceğine inandığı ve bu birlikten yeni ve güçlü bir sol hareketinin oluşacağını ümit ettiği için Sol Parti’ye oy vermiş bulunuyor. Bu oluşumun solcu hareket için ne denli önemli olduğunun ve tarihi anlam taşıyacağının hiçe sayılması kabul edilemeyecek bir tutumdur. Bazı kişisel çıkarların 4 milyondan fazla seçmenin isteğinin önüne geçmesini kesinlikle doğru bulmuyorum. Bu nedenle Berlin WASG partisinin bu tutumunu anlayışla karşılayamıyorum. Yine de önümüzdeki hafta sonu gerçekleşecek olan WASG federal parti kurulunda bu soruna yapıcı bir çözüm bulunmasını içtenlikle umuyorum. Ancak kendi şahsım adına şunu söyleyebilirim ki, birleşmiş ve güçlü bir Sol Parti’nin oluşumu için elimden geldiğince gayret göstermeye devam edeceğim.
Hakkı Keskin
Bilder:
