Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakaný Þevket Kazan`ýn Almanya ziyareti esnasýnda, çifte vatandaþlýk uygulanmamasýna iliþkin Almanya tarafýndan kendisine baský yapýldýðý basýna yansýdý
Daha önce de Baþbakan Kohl, sayýn Mesut Yýlmaz`a benzer uyarýlarda bulunmuþtu.
Bu konuda yanlýþ anlaþýlmalarýn önlenmesi için aþaðýdaki bilgilerin Türk kamuoyuna sunulmasýnda yarar görüyoruz:
1. Almanya´da þu andaki verilere göre 2 milyonun üstünde çifte vatandaþ statüsünde insan yaþamaktadýr. Bunlardan önemli kýsmý ‘Aussiedler’denilen Alman kökenli kiþilerdir. Alman hükümeti sayýlarý milyonu aþan bu insanlara Alman vatandaþlýðýný verirken, Plonya, Çek, Rus, Kazak, Romen vatandaþlýklarýný korumalarýna izin veriyor. Öte yandan sayýlarý yüzbinleri aþan Alman ve yabancý çiftlerin çocuklarý otomatikman hem Alman hem de ebeveynlerinden Alman olmayan tarafýn vatandaþlýðýný da alabiliyorlar. O halde çifte vatandaþlýk istisnai olarak deðil yaygýn olarak ve sayýn Kanther`in ve partisinin iþine geldiði biçimde kullanýlmaktadýr.
2. Ýçiþleri Bakaný sayýn Kanther gibi, Türklerin yaygýn bir biçimde Alman vatandaþlýðýna geçmelerinden ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðýný korumalarýndan rahatsýz olanlarýn sayýsý giderek azalmaktadýr. CDU içersinde de artan sayýda milletvekili ve parti yetkilisi çifte vatandaþlýða sýcak bakmaya baþlamýþtýr. Öte yandan SPD, Birlik-90/Yeþiller, FDP ve PDS çifte vatandaþlýðý önerdikleri yasa tasarýlarý ile istemektedirler. Yani þu anda Federal Parlamento`da sayýsal olarak çifte vatandaþlýk isteyenler çoðunluktadýrlar. FDP Koalisyon iliþkileri nedeniyle þu anda çifte vatandaþlýkla ilgili bir yasaya oy verememektedir. Ayrýca Almanya Sendikalar Birliði son Genel Kurullarýnda çifte vatandaþlýk talebinin altýný bir kere daha çizmiþdir. Kiliseler de bu talebi desteklemektedir.
3. Alman Anayasasý`nýn 16. maddesine göre Alman vatandaþý olan hiç kimse vatandaþlýktan çýkartýlamamaktadýr. Bu demektir ki bizler gibi sonradan Alman vatandaþlýðýna geçenler de anayasa deðiþtirilmediði sürece Alman vatandaþlýðýndan çýkartýlamazlar. Bilindiði gibi anayasanýn deðiþtirilebilmesi için üçte iki çoðunluk gerekmektedir. Hatta 16. madde temel haklardan sayýldýðý için bu maddenin özüne dokunulmasý hiçbir biçimde mümkün deðildir. Sayýn Kanther veya sayýn Kohl bunu çok iyi bildiklerinden, Türkiye hükümetlerine baský yaparak, Türklerin Alman vatandaþlýðý yaný sýra Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðýný korumalarýný engellemeye çalýþmaktadýrlar.
4. Türkiye Cumhuriyeti baðýmsýz bir ülke olduðundan kendi vatandaþlarý ile ilgili istediði yasal düzenlemeleri uygulama hakkýna sahiptir. Þu andaki Federal Hükümetin çifte vatandaþlýðý kabul etmemesi kendi sorunudur. Almanya çifte vatandaþlýðý kabul eden hiçbir ülkeye ‘siz de bundan vazgeçin’deme hakkýna sahip deðildir. Ayrýca uluslararasý iliþkilerde bu tür baskýlar, diplomatik geleneklere de son derece ters düþmektedir. Federal Hükümetle görüþen Türk Hükümeti yetkililerinin Almanya tarafýndan gelecek ‘Biz çifte vatandaþlýðý tanýmýyoruz, siz de bunu uygulamayýn’talebinin kesin bir biçimde reddedilmesi gerekmektedir. Alman yetkililerine verilecek yanýt çok açýktýr:
‘Tüm batý Avrupa ülkeleri arasýnda çifte vatandaþlýðý uygulamayan üç ülke Almanya, Avusturya ve Lüksemburg`dur. O halde Almanya bu politikasýný deðiþtirmeli ve toplumsal geliþmelerin gereðine uymalýdýr’ Avrupa`da yaþayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarýnýn hiç gecikmeksizin yaþadýklarý ülke vatandaþlýðýna geçmeleri ve Türk vatandaþlýk yasasýnda 1995 yýlýnda yapýlan deðiþikliklerle Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðýný korumalarýný israrla öneriyoruz.
Prof. Dr. Hakký Keskin